Saturday, August 27, 2016

ŞAİR ASAF HALET ÇELEBİ için, BANA NELER VERDİĞİNİ BİLMEDEN GİDEN AMCAM için




Eskitmek istemediğim eski yazı




ŞAİR ASAF HALET ÇELEBİ HATIRASI


Yaşlı, çok yaşlı adam gençliğinin batan güneşinin ışığıyla parlayan Üsküdar pencerelerine baktı. Başka tepeden, başka evden, başka gözden.

Kafessiz, cumbasız, lalasız, bahçıvansız evin yüksekliği korkuttu. Bahçede İncir, elma, armut, erik, hünnap, kızılcık, dut filan yoktu. Duvarlar arasında, sadece aynı güneşe erişme çabasındaki kiraz ile köklerini derinlere salamayan kayısı vardı.

İstim salan vapurlar yerine motor gürültüleri ebedi martılarla yarışırken, eskileri, en eskileri anmak da olabilir.

Kayıp kuyuların kenarındaki taşların akrepleri, kuytu defne ve akasya ağaçları altlarının rutubetli toprak-yaprak kokuları beynin düşünce hislerinin girift olduğu bölgelerinden dışarı çıkarken beraberlerinde insanlar, suratlar taşımadılar. Cansız insanları düşünmek hiç de istemeyen bendeki Amcamın hayali kendini sokmuş akrep cesetleri ve cansız nesnelerden oluştu.

Camların parlaklığı gitti.


Ahmet Cafer Çelebiler

Haziran, 2008











Ve bir de yeni, hep yeni yazı :


ŞAİR ASAF HALET ÇELEBİ


Masal duymayıp, okumayanları masal dünyalarına taşıyan;

Bilinemeyenin bilinemediğinden gelen tadını damağa veren;

Anlaşılmayan yaşam sorularının yaşamın parçası olduğunu hissettiren;

Bütün insan ve “nedircikleri” seven;

Çaba göstermeden, acı-tatlı ayırımını yok ederek gülümseyip gülümseten;

Eskiyi yeni, yeniyi eski yapıp zamanı durdurup içinden geçen

Şair insan şair.


Temmuz, 2015